28.11.2009

döngü cinneti

bir çocukla dışarı çıktım bugün.aslında bilinmeyen bir çocuk değil, neden bir çocuk deme gereksiniminde bulunduğumu anlamış değilim.her ne ise işte. yanında durdum ama aslında aklım başka yerdeydi.devamlı konuştu, güldü. anlattıklarına gülmüş gibi yaptım.-mış gibi yapmalarım da böylelikle çoğaldı durdu. cem'i özlediğimi fark ediyorum.gerçekten özledim.bu bir çocuğa da bahsettim cem'den ama öyle gülerek.istanbul'a gitmek istedim onunla gezerken.aklımdaydı hep, ne yapabilirim geliyor aklıma. elimde değil aslında elimde de işte..ünirocktan bahsetti, metallica ruhu dedi bir ara, siyah giymenin zevklerini anlattı, insanların kendisine neden bu kadar kötü baktığına güldü. saçmaladı açıkçası.ergenliğe yeni giren bir çocuk gibiydi.neden buluştuğuma şaşıyorum. kötü oldum, çok çok..
istanbul'a gitme hevesim bir-iki saat kadar sürdü.beatles cafe'ye gidip, biir sıcak çikolata içecektim, kendimce.

sonra pikniğe gittik. amcam geldi.hukuktan söz eder gibi olduk.erasmus dedim, büro dedi amcam.iş dediler, savcı dediler, para..denildi çok defa.

pazartesi eskişehir'e gidiyorum. kendimle geçireceğim binlerce ana merhabalar şimdiden.yurt bulmalıyım bir adet.ya da apart.param var yeterince. özlemedim eskişehir'i, henüz alışamadım çünkü.