sevgili bayan,
yazamamamın nedeni aslında tekrarlanan hayatımda anlatılmaya değer bir şeyler bulamamış olmamdan kaynaklanıyordu ki artık oh dedim yazabilirim.biliyorsun ki sürücü kursuna gidiyorum.kocaman insanların arasında yaşlanmış bir ruha sahip olan kendimle onların arasında suskunluğumu bozmadan dersimi dinleyip gidiyorum.naziklik ve saygı mevcut dış intibahta.iki gün önce kızlarla buluşmaya gittim.hasta olmuştum (kızsal) öncesinde, ne ise ağrımaz umuduyla çıktım dışarı.fakat yine yanılttı beni.başladı sancı -ki sen bunu biliyorsun-.yarım saat oturdum oturmadım dayanamayacak kıvama geldim ve eve gitmeye karar verdim.sağ olsun kızlar da yardımcı oldular.dolmuşun malum kendisine yüklenmiş olan sıfatının altından alnının teriyle kalkabilmesi için çokça insanın minicik otomobilin içine doluşmasını bekledik(m).bu arada midem bulanmaya da başlamıştı.buse yanımda.poşet istedim.o anda heyecanlamıştım çünkü ilk defa ev dışında bir mekanda hem de bir durakta kusmaya yeltenecektim.ki midecim sağ olsun yapıverdi.bir gümbürtü koptu içimde evlere şenlik.kustum.art arda.defalarca.bıkmadan.içimde bir şeyin olmadığını bastırarak söyledikçe midem itti durdu boğazımdan doğru nefes parçaçıklı yemek artıklarını.etrafıma toplandı insanlar, yardımsever olanlar ve meraklananlar.öneriler aldı başını gitti ve eve geldim buse ile.yattım hemen.vesaire.bu olay pek önemli oldu benim için evet, ilk sokak kusmam'dı.
buse aşırı kızgın bana ve diğerleri.hala görüşemedim kimseyle.hafta içi 5-8 kurs oluyor , sonrasında benim çıkasım gelmiyor.öylece kaldı, kaldım.hata yaptığımın farkındayım, bu farkındalık eşliğinde yürümekten de zevk duyduğum söylenemez fakat şimdi nasıl yüzlerine bakacağım diye düşünmekten alamıyorum kendimi.buse ilk karşılaşmamızı görsen... her şey değişmiş , her şey. ve ben de o her şeyin değiştirilmesine katkıda bulunanlardanım.buraya geldiğimden beri telefonumu açmadım.bu bir övünç kaynağı değil benim için sadece bir 'emsal' olması niyetindeyim o teknoloji dehası dışında da yaşayabilmenin olanaklılığına sahip olduğumuzun.bilim insanlarının daha fazla yorulmasından yana değilim ve tek kişilik şehir'cilik oynamak da istemiyorum.çeşitlemelerle süslenmiş tek kişilik şehirler.ve oralardan geçen tek kişilk aileler. olmayalım derken böyle başta ben oluyorum. ne kadar üzücü.
sevgili kavramını kurcaladım.gülünç geliyor bir ilişki yaşamak.öylece üzülmeler hem de iki saat sonra yine aynı olacağını bilerek.alışkanlık yaratmak niyetimizden hiçbir zaman vazgeçemeyeceğiz.bir çeşit iç narsistlik değil de nedir bu?ne olabilir?kendini sevdiğin oranda karşındakini seversin ve böylelikle kendini ne kadar sevdiğini de görmüş olursun.aşık olmak...aşk...nedir?ne değildir?
şems-güneş demekmiş.
şemsiye-güneşlik. çok hoşuma gitti seninle paylaşmak istedim.
burası epey değişmiş, görmediğim şeyler görüp şaşırıyorum.iyice 'öğrenci' kenti olmuş.ne hoş.
günün sözü:'' Ormanda karşıma iki yol çıktı; ben daha az kullanılmışını seçtim.'' (ölü ozanlar derneği)
kandilin mübarek ola.
arkadaşın Bilge.