6.07.2010

Tüm sınırlamalar kişiyi mutlu kılar. Görme, etki ve temas alanımız ne denli dar ise o denli mutlu oluruz; ne denli geniş ise o denli sıklıkta kendimizi azap içinde ya da ürkütülmüş duyumsarız. Çünkü bu alanla birlikte kaygılar, istekler, ürkünç şeyler de çoğalır ve büyür..Arthur Schopenhaur

işler çok kötü. Hiç iyi değilim! İçimde yine o pis şey var. BULANTI. Bu seferki yeni. Bir kafede yakaladı beni. Kafeler şimdiye kadar benim tek sığınağımdı. Çünkü hem kalabalıktılar,hem de iyi aydınlatılmışlardı. Artık bu da olmayacak. Odama tıkılıp kalacağım ve nereye gideceğimi bilemeyeceğim J.P. SARTRE (bulantı)

mutluyum;çünkü bulantı orada,sarı ışığın içinde kaldı. soğukta gece öylesine berrak ki. ben de donmuş bir hava akımından farksız değil miyim?ne kanım var ne etim. orda görülen soğuk ışığa doğru bu uzun dereden akmalı, soğuktan başka bir şey olmamalı... j.p. sartre(bulantı)



bir hava gazı feneri parıldadı, fenerleri yakan adamın ordan geçtiğini sandım. fakat bu, güneşin son yansımasıymış. kalabalık dağılıyor, denizin sesi açıkca duyuluyordu. bir an için kendime insanları sevmeye başlayıp başlamadığımı sordum. ama bu, her şeyden önce onların pazarıydı, benim değil yalnızım. insanların çoğu evlerine girdiler. biten bir pazarın ağızlarında bıraktığı tatla, daha şimdiden bir sonraki pazarı düşünüyorlar. benim içinse ne pazar var, ne pazartesi. karanlıklar içinde birbirini iteleyen günler birde bunun gibişimşekler var.değişen hiç birşey yok, ama yine de her şey başka bir biçimde var olup gidiyor. anlatamam. yapamam. bulantıya benziyor. ama aynı zamanda onun tam tersi. sonunda bir macera yaşıyorum, kendimi sorguya çekince görüyorum ki, başıma gelen şey, ben olduğum ve burada bulunduğum;geceyi yaran benim ve bir roman kahramanı gibi mutluyum.... j.p. sartre (bulantı)


Toplum! Senin beni bu adamların içine götürmen onlardan nefret etmem için herhalde. Hayat; amma da hayat, ha. Ne bulabilir insan orada? İvan Gonçarov-Oblomov

Fikir meseleleri mi var? Duygu meseleleri mi var? Bu hayat... Devamını Görın bir ekseni yok; derin, hayati hiçbir yanı yok. Bütün bu salon adamları benden çok daha uyuşuk, benden çok daha ölü. Hayattaki gayeleri ne? Benim gibi yatakta uzanmıyorlar, ama bütün gün sinekler gibi aşağı yukarı inip çıkıyorlar. Ne çıkıyor bunlardan? Bir odaya girersin, bakarsın herkes karşlıklı oturmuş ciddi ciddi duruyor. Yaptıkları nedir? İskambil oynuyorlar... Diyecek yok, güzel bir hayat doğrusu. Yaşamak isteyen bir ruh için ne yaman bir örnek! Ölü değil mi bu adamlar? Oturduklan yerde uyumuyorlar mı? Ben yatakta yatıyorum, kafamı valeler ve aslarla doldurmuyorum diye kabahatli mi oluyorum?" İ.Gonçarov-Oblomov

İnsan kendini hiçbir yerde, karıncalar gibi kaynaşan kalabalığı yarıp geçtiği zamanki kadar yalnız hissedemez.Goethe



Hayata yeniden başlasaydım , saniyelerin nabzını tutardım. Dostoyevski