27.01.2010

1* Domates,Biber,patlıcan22:07-14 ocak 2010.

Greyfurt yiyorum.aslında tam anlamıyla yemiyorum açıkçası, soydum da bir türlü cesaret edip elime alamadım henüz.havuç yemek daha bir eğlenceli, takır tukur .başlı başına bir resital sesi.havuç resitali.az önce senin sesini dinledim.sesini derken öyle sesini değil, bir adet şarkı kaydını yollamıştın ya onu.hala etkilenebiliyorum.bunun olması ya da ‘hala’ oluyor olması pek garip.sonra derste sen ile ilgili bir şeyler karaladım grammer pack kitabına.küçük küçük, bitişik, abur cubur yiyen bir bünyedeki midenin görüntüsüne benzeyen kısa cümlecikler…
İstanbul’u özledim.özlemişim yani.öyle dedi iç sesciğim.dedim ki kaç defa gittin?dedi ki gittim işte.bir şey demedim, sonuç olarak gitmişti ve özlemeye de hakkı vardı.gerisini sorgulamak( ya da yargılamak diyelim ) bana düşmez! Ne haddime! Cüret bile etmem buna.henüz hâkim değilim.
Aklıma geldi şimdi.artık kimse masal anlatmıyor bana.zaten kimse anlatmıyordu da ne bileyim boş bulunup söyledim işte.bir varmış bir yokmuş.masmavi bir yaprak varmış kimsenin bilmediği.bu masmavi yaprak da bilmiyormuş kendisinin ne olduğunu.büyümüş de büyümüş yaprak.fotosentezler yapmış bitkiliğinin hakkını vererek hatta fotosentez yarışmasında rekor kırarak bitkiler tarihine adını yazdırmış.böylelikle ünlenmeye başlamış.ünlenmeye başlamamış ünlenmiş.o bir ünlüymüş.paparazi sardunyalar peşini bırakmıyormuş hiç.çok sıkılmış masmavi yaprak bu durumdan.bir sabah üzerindeki kırağıları silerken bir tırtıl ile tanışmış.konuşmuşlar epeyce ve masmavi yaprak tırtıla demiş ki: beni yeşil yap, lütfen. Tırtıl şaşırmış.anlayamamış masmavi yaprağın bu isteğini.masmavi yaprak demiş ki:beni kimse bilmesin.ben bileyim kendimi yalnızca.bu hâlimle kendimi bilmiyorum ben, yalnızca onlar beni biliyor lütfen bana yardım et. Tırtıl üzülmüş ve tamam demiş ve hemen yaprağın damarlarında gezinmeye başlamış.ayacıklarından bir sıvı akıtmış, akıtmış.ve yavaşça masmavi yaprak yeşile dönüşmeye başlamış.masmavi yaprak sevinmiş bu duruma.artık tam olarak yeşilmiş.sıradan, diğerleri gibi.mutlu olmuş.artık onu kimse fark etmeyecek olması onu rahatlatmış .bir gün sonra ölmüş .
Ne saçma bir masaldı bu böyle, ancak bu kadar oluyor işte.senin hayal gücün pek iyiydi.şaşırıyorum hâlâ bana masal anlat deyişimde hemencecik anlatışına.aslında pek çok şeye şaşırıyorum hâlâ da, ne ise.
Finallerim başlayacak iki hafta sonra ve ben heyecansızım ve ben evimi özledim, çok çok! Sen ne yaptın ki İngilizceyi?ne durumdasın ki?dgs’ye hazırlanacak mısın ? Vaz mı
geçtin yoksa?beatles Cafe nasıl gidiyor?umarım yolundadır her şey.cavit miydi kedinin adı, o nasıl ki?sanki her şey yolunda gibi.iyi olmalı zaten her şey,neden olmasın ki? Her şey deli mi aptal mı da kötü olsun.bendeki de soru işte.özürlerimi sunuyorum sonsuz defa.çok hata yaptım, çok kere sandım.çok kere sarıldım.sarılmayı öğrettiğim birisi…
hayatım idare eder.yalnızca sıkılıyorum buradan epeyce.çevremdeki insanlardan, öğretilerinden, saçmaca yargılarından.kendimi anlatmıyorum kimseye, neden anlatıyorum ki hem dimi?böyle demiştin bana ki haklısın da.geç fark ettim ama olsun.dışarı çıkmıyorum.eski kendime döndüm.geçen gün baya kötüydüm, durmadan uyudum uyudum.sonra geçti.gözümü kapadım, açtım.her şey yine yerli yerindeydi.tek eksik bendim düzende.yeniden yürüyorum işte.rutin görevler, rutin gülüşmeler.mekanikleşen ses tonum, mekanikleşen duygularım.bence yokum ama kimilerine göre de varım.garipsiyorum bu olayı evet.başkasının hayatında kocaman olurken, başkasının hayatında nasıl nokta olabiliyorum? Özellikle kendi hayatımda siliniğim.ben kendi hayatında silinik.çok garip.
Eskisi gibi çok konuşma becerisine sahibim ne yazık ki.değişmeyen tek şey bu olabilir.New York Beklemede’ demiştim sana en başında.zaten ondan esinlenmiştim.şu anda oradaki adamım.bir gün vazgeçeceğim sana yazmaktan, seni var etmekten.O’ gelene kadar yanıma.gerçi öldü diyorum da belki umut…hâlâ var.
Takıntılı diyorsunuz bana.belki de, olabilir.kafamdaki sen’in ölüşünü hazmedemiyorum ki.olmuyor işte.çabuk sindiremiyorum.çok uzun bir ilişki oldu dedin, gittin.mesafe var dedin,gittin.sevmiyorum dedin…dememiş olmanı sanıyordum fakat demişsin.iyi, iyi, pek iyi hem de.

Domates, biber, patlıcan. Barış dedecim ,amcacım,babacım.bilmem hatırlar mısın? Pek sevimli bir şarkı.
Cem-ank.’dan bir adet mesaj: ne haber bilge? Bilge: cevap yok. Ne cevabım olabilir ki düşünüyorum.naberim acaba?nasıl bir ne haberim ki? Ne bileyim.

En iyisi: Domates, Biber, Patlıcan

Domates, biber, patlıcan!
Bir anda bütün dünyam karardı
Bu sesle sokaklar yankılandı.
Domates, biber, patlıcan!

Pat
Pat
Pat-lıcan!